Zamanın ötesinde ya da zamanında, bunların hiçbir önemi yok. Geçerli olan tek şey duygular ve her duygu sadece bir defa yaşanabilir. Benliğim yerinde, saçmalamıyorum. Eğer yolunuz daha önce Mastermind’a düşmediyse şaşırmanız doğal. Zaman-mekan ve kalan her şeyden bağımsız uzayın ortasındayız. Küçük bir gezegen renkli binalar, her şey renkli. Pembe ve mavi ton ağırlıklı. Arabalar binaların en üstünde paralel uçabiliyor. Hatta şu andaaa….
(çok yakından uçan arabanın ağır sesi yankılanıyor)
Az daha kafamı alıp götürüyordu!
Az önce güldüm sanırım, bu duyguyu bir daha yaşamayacağım. Yani aslında tam olarak duygu denir mi bilmiyorum. Her olayın kendine ait bir hissi var. Ve burada o his her olayda sadece bir defa yaşanabilir. Bunun nedenini bilmiyorum. Kimse de bilmiyor aslında. Ama sorgulamıyorlar da. Bugün aklımda bu şüphe oluşana kadar ben de sorgulamıyordum. Sadece merak ettim.
Hop! Biraz sonra bu merak duygusu da gidecek işte ve daha sonrasında bunu da bir daha yaşayamayacağım.
Fakat bu merak duygusu bir sonrakini filizledi…
ve daha sonrakini…
ve sonra ve sonrakini de…
artık şehrin sokaklarında yaşadığım anlık merak duygularının sonlanmasını ve daha sonra farklı bir olay döngüsünde farklı bir merak duygusunun gelmesini bekler gibiydim. Sanki sevgilimi beklermiş gibi. Uzayın derinliklerindeki bu gezegende aynı duygu tekrar yaşanmaz. Dolayısıyla bir sonraki olay döngüsündeki meraka hasret duyar gibiyim. Ama eğer tekrar yaşanmıyorsa nereden hasret duyabilirdim ki? Belki de her olayın merak duygusu genel merak duygu olgusundan farklıdır?
Şehrimin renkli sokaklarında yürürken gecenin olduğunu hiç fark etmemişim. Hava bugün neden bu kadar erken karar mıştı?
Hop! Yakaladım seni. Şimdi bu merak duygusuna tutunuyorum. Bırakmamakta niyetliyim çünkü her seferinde her olayın duygusunu kaybetmekten yoruldum. Bu merakıma sonsuza kadar tutunacağım ta ki nedenini bulana kadar. İçinden tekrarla içinden tekrarla… “Hava bugün neden bu kadar erken karardı?” Neden? Neden?
Havanın bugün neden erken karardığını bilmiyorum. Bu merak duygusuna tutunmak belki de işe yaramıştı. Yoksa yaramamış mıydı? Bunu nasıl bilebilirim? Belki de hala aynı olay döngüsündeyimdir.
“Havanın kararması ve aydınlanması bir döngüdür.” “Bu bir döngü.” bunları içimde tekrarlayarak duyguyu kendime hapsettirmeye çalışıyorum. Eğer başarabilirsem 24 yıllık hayatımda ve bu renkli gezegende bunu başarabilen tek insan olabilirim. Ama nereye kadar?
Sanki önümdeki duygularımı unutmama neden olan duvarı ittikçe itiyorum. İttikçe itiyorum. Hava bugün neden erken karardı? Soruyu sordukça sanki yeni duvarlar aşıyorum. Döngü… İçinden tekrarla! Bu bir döngü!
Artık beynim çatlayacak. Sanırım pes etmem gerek. Hava bugün erken karardıysa karardı. Kimin umurunda?
Hayır! Bırakamam. Çünkü benim umurumda!
Ve birden sanki son duvar da patladı. Kendimi birden maviliğin içinde buldum. Ama bu öyle saf bir mavilik değil. Bilge bir mavilik. Sanki içinde milyarlarca veri bulunan bir mavilik. Şu an bir yerde miyim? Mastermind mı burası? Yaşadığım gezegen uzayın derinliklerinde oldukça renkli bir haldedir. Burası Mastermind değil. Ama neresi?
Duvarın kırılmasıyla düştüğüm yerden hızlıca kalktım ve biraz ilerledikten sonra sanki çok ilkel bir bilgisayar ekranı görür gibi oldum. Oldukça eski bir bilgisayar ve sanırım ekranında şu yazı beliriyordu :
root@mastermind:~#
hassiktir! unuttum!
doğru ya, Mastermind benim, ve ben bir yazılımcıyım. Duygularımı kontrol edemediğim için bu gezegeni kodladım.
Pardon.
Bir yanıt yazın